-
1 هون
Iهَوْن1. selâmetAnlamı: esen olma durumu2. basitlikAnlamı: basit olma durumu3. kolaylıkAnlamı: kolay olma durumu4. sadelikAnlamı: yalın olma durumu5. emniyetAnlamı: polis ışleriIIهَوَّنَ1. kolaylaştırmakAnlamı: kolay duruma getirmek2. basitleştirmek3. sermekAnlamı: açarak yaymak veya döşemek -
2 بساطة
بَسَاطَة1. basitlikAnlamı: basit olma durumu2. kolaylıkAnlamı: kolay olma durumu3. sadelikAnlamı: yalın olma durumu -
3 سهولة
سُهُولَة1. basitlikAnlamı: basit olma durumu2. kolaylıkAnlamı: kolay olma durumu3. sadelikAnlamı: yalın olma durumu -
4 هينة
هِينَة1. basitlikAnlamı: basit olma durumu2. kolaylıkAnlamı: kolay olma durumu3. sadelikAnlamı: yalın olma durumu -
5 يسر
IيَسُرَazalmakAnlamı: az denecek bir miktara inmek, hafiflemekIIيُسْر1. basitlikAnlamı: basit olma durumu2. kolaylıkAnlamı: kolay olma durumu3. sadelikAnlamı: yalın olma durumuيَسَّرَ1. kolaylaştırmakAnlamı: kolay duruma getirmek2. basitleştirmek
См. также в других словарях:
basitlik — is., ği Basit olma durumu O bütün basitliğine rağmen çok pratik bir kadındır. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
saflık — is., ğı 1) Saf olma durumu, temizlik, arılık, safiyet Yıldız bir çocuk saflığı ile gülümsedi. A. Gündüz 2) mec. Kolayca aldatılabilme durumu Gayet basit bir hile ile saflığımdan istifade ederek işi başardı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük